15 Ağustos 2017 Salı

Uçaktan ilk anılar

15 Ağustos 2017 Salı
Koreye Giderken Uçaktan İlk Anılar~~
Ilk olarak internetim olmadığı için söz verdiğim halde sizlerle anılarımı paylaşamadığımı söylemek isterim, döneli bir ay oldu nerdeyse. Ve yazılarımı ayrıntılarıyla sizlerle yaylaşacağım yavaş yavaş inşallah. Yaşadığım her mutlu anı ayrıntılarıyla anlatacağım~~ şimdiden teşekkürler^^


06.09.2011 / Salı
18.30
Uçaktan ilk anılar~~
Yıllardır hayalini kurduğum Güney Kore yolculuğum bugün saat 16.45’de uçağa binmemle başladı. Tahminlerime göre Türkiye sınırlarını ya geçtik ya da geçmek üzereyiz. Hiç bu kadar çok Koreli ile birlikte olmadım desem yalan olmaz çünkü tek bir Türk bile görmedim uçağa binen. Ve uçağa binenlerin %90ı 50 yaş üzeri. Bu arada pek güler yüzlü olduklarını söyleyemem. Orada tanıştıklarımın böyle olmamasını diliyorum.
Bu arada beni uğurlamaya gelen arkadaşlarım vardı. Kübra Nisa Ayşenur Hatice Tuba… Sadece kısa bir süre içinde olsa onları görmek bana mutluluk verdi. Yerimde olmayı dilediklerini biliyorum bende onlarla beraber gidebilmeyi isterdim. İnşallah onlarda bir gün hayallerimizin bir olduğu Güney Kore’ye gitme şansına sahip olurlar.
Gün batımına doğru ilerliyoruz. Ay çoktan göründü, bulutlar ise kızıllaşmaya başladı. Keşke kara yolundaki gibi tabelalar olsaydı. Çin’e 200km~ Tayland’a 100 km~ gibi Çünkü nerede olduğumuzu çok merak ediyorum. Aşağısı sulak bir yer 3’er 5’er km ara ile su birikintileri ve bunları birbirine bağlayan kanal ya da nehir tarzı akıntılar var.
Kaç saat gece yaşayacağım? Şu an geceye doğru ilerliyoruz. Düşününce derin aslında o kadar tuhaf ki. 10 saat içinde bir gün sonraya gideceğim^^
Tam uçağın kanadının başlangıcında cam kenarında oturuyorum. Her şey o kadar güzel görünüyor ki. Google map gibi: D  



Tabi ben bu sayfayı yazana kadar güneş battı alacakaranlık çöktü artık aşağısı net değil. Yıldızlara hiç bu kadar yakın olmamıştım. Nerde olduğumuz konusunda emin değilim ama okyanusun üzerinde olduğumuza şüphe yok. Şoktayım sanki dünya tersine dönmüş gibi. Aşağıda binlerce ışık var. Büyüklü küçüklü… Denizden mi geliyor evlerden mi emin olamıyorum. Ada olmalı! Işıl ışıl… Neresi olduğunu bilmemek biraz sinir bozucu. Asya saati ile bir hayli geç olsa da çok aydınlık. Büyük bir kent olmalı? Yalnız uyumayıp camdan dışarı bakıp ısrarla bir şeyler görmek isteyen tek yolcu benim. Görmemiş gibi: D Görmedim yani ne var: D Şu yazı esnasında saat türkiyede 21.30 civarında.
~ ~ ~
Bir an kendime acıdım! Millet o kadar korkuttu ki yok uçağa onu almazlar bunu almazlar diye. Korkuma bırak meyve suyu bisküviyi su bile almadım. Sadece olurda kan şekerim düşerse diye korka korka 3 4 tane bayram çikolatası koydum. Ama maşallah şu yanımda oturan ahjumma açmış poşeti önüne şapırdata şapırdata şeftali yiyor. Nasıl yani yaaa???? Bu arada son 1 saat 40 dakikamız kalmış ^^
07.09.2011 Çarşamba
06.30
GÜNEY KORE SEMALARI…
Sanırım inişe son 15 ya da 20 dakika var. Herkes ayaklandı. Güneş çoktan doğdu…
İndiğimde ne hissedeceğim? Yıllardır rüyalarımda gördüğüm, hayalini kurduğum ülkeye ayak basmama saniyeler kala korkuyla birlikte heyecanın yüzümde oluşturduğu aptal gülümsemeye engel olamıyorum. Ben şu an Güney Kore semalarında beni neyin beklediğinden habersiz son yazımı yazıyorum. İndiğimde neler hissedeceğim. Hala inanamayacak mıyım? Bilmiyorum… Tek bildiğim yavaşça alçaldığımız ……

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder