Yol işte çekiyor... Mesele yolda olmak, bir yere varmak hiç değil. Mesele seyahat etmek, sıhhat bulmak. Mesele hatıralar bırakıp, anılar biriktirmek. Gezmek, yaşamak, nefes almak... Mesele bir tek şeyi görmeye gitmek değil, yolda giderken gördüklerin aslında. Yeni şeyler görmek, öğrenmek, deneyimlemek... Bacakların titreyene kadar hiç bilmediğin topraklarda yürümek. Mesele dertlerden kaçmak için yola çıkmak değil, beraberinde götürüp yollara saçmak dertleri, hafiflemiş dönmek...
Çoğu insan Seyahat ve tatil kelimelerini karıştırıp ikisinin aynı şeyler olduğunu düşünmekte. Tatilciler yolculuğun sonundaki varış noktasına odaklanır bedenen stabil kalmayı tercih ederler, seyahat edenler ise varış noktasından bağımsız yolculukta görüp deneyimlediklerine... Kesinlikle tatilin kötü bir şey olduğunu söylemiyorum zaman zaman insan bedeni ona da ihtiyaç duyuyor. Ama seyahat etmenin tatilden daha çok mutluluk verdiğine adım kadar eminim. Bir kere yollara düştükten sonra bir daha asala seyahat etmenin verdiği mutluluktan, sağlıktan, sıhhatten vazgeçemeyeceksiniz. Ve en önemlisi bence seyahat ettikçe insan ön yargılarından dar görüşlülüğünden ve at gözlüklerinden sıyrılıyor...
Ne yöne gidersen git, -doğu, batı, kuzey ya da güney- çıktığın her yolculuğu kendi içine doğru bir seyahat olarak düşün. Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.
Seyahatle kalın. Şimdilik Kaçtım Ben :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder